12:50 - Hasan Armağan; Komşularıma hizmet etmek için bu yola çıktım
20:46 - Kurum’dan Beylikdüzülülere şartlı müjde!
13:02 - İBB, vektörlerle mücadele çalıştayı düzenledi
12:46 - Çekmeköy ve Sancaktepe’ye Müjde: Mart ayında metroları hazır
20:08 - Akgün, ‘Onlar uyurken ben sabahlara kadar çalışıyordum’
16:57 - Sendikalı çalışan sayımız 17 binden 80 bine ulaştı
16:51 - Akla, bilime, eğitime ihtiyacı olanları enstitü İstanbul İsmek’e davet ediyorum
19:18 - KAYA; TEK AMACIMIZ BEYLİKDÜZÜ’NE DEĞER KATMAK
19:21 - Başkan Akgün; “Bu güzel hazırlanmış bir senaryo”
15:59 - ‘Katil damgası yiyeceksiniz’
İBB’nin “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında yapımını tamamladığı Çengelköy Kültür Merkezi’nin açılışı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. “Bugün sosyal devlet, sosyal belediyecilik anlayışının ortaya konduğu bir açılıştayız” diyen Akşener, “Belediyecilik, belediyecilik hizmetleri çok güzel. Ama sosyal belediyecilik de çok çok çok güzel. İkisini birleştirmek harika bir durum” ifadelerini kullandı. Metro gibi büyük yatırımlarda ve diğer projelerde, önceliği fazla oy aldıkları yerlere verme anlayışında olmadıklarının altını çizen İmamoğlu da “Bizden önceki yönetime bu anlamda asla benzemedik, benzemeyeceğiz. ‘Siyaset her şeydir. Parti ve oy için her şey yapılabilir’ anlayışının esiri asla olmadık, olmayacağız. Bizim için 16 milyon İstanbullu birdir, eşittir. Aynı haklara ve saygınlığa sahiptir. 150 projenin her birisinde ayrımcılığın, partizanlığın gölgesini dahi göremezsiniz” dedi.
ÜSKÜDAR / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yapımına 2017 yılında başlanan 13 bin 800 metrekare alan üzerine kurulu Çengelköy Kültür Merkezi’ni, yaklaşık 20 milyon liralık yatırımla tamamladı. “150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında açılan merkezin açılışı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleştirildi. Açılış töreninde konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, sözlerine, “Bugün sosyal devlet, sosyal belediyecilik anlayışının ortaya konduğu bir açılıştayız” şeklinde başladı. Bütün Türkiye gibi, İstanbul’u da ilçe ilçe dolaştığını ve birçok insan hikayesine tanık olduğunu belirten Akşener, şahit olduğu derin yoksulluk hikayelerinden bir bölümünü katılımcılarla paylaştı. Özellikle çocuklar, gençler ve kadınların derin yoksulluğu daha yakıcı bir şekilde yaşadığına dikkat çeken Akşener, “Belediyecilik, belediyecilik hizmetleri çok güzel. Ama sosyal belediyecilik de çok çok çok güzel. İkisini birleştirmek harika bir durum. Evet, Türkiye’nin kaynakları var. Türkiye’nin hem insan kaynağı var hem ekonomik kaynağı var. Ama Türkiye’de israf, Türkiye’de kayırmacılık, Türkiye’de liyakatsizlik, Türkiye’de yandaş kayırma gibi pek çok olumsuzluğun Türkiye’deki kaynakları erittiği, insanları umutsuzluğa sevk ettiği ve maalesef devletin, sosyal devlet olma özelliğinin hızla kaybolduğu bir dönemeçteyiz.” dedi.
İBB Başkanı İmamoğlu da konuşmasında yaklaşık 3,5 yıllık görev süresi boyunca yaptıkları hizmetlerin kısa bir özetini sundu. Bu süreçte tempolarını, iş yapma ve çözüm üretme hızlarını artırdıklarını vurgulayan İmamoğlu, “150 Günde 150 Proje, işte bu geldiğimiz noktanın ifadesidir” dedi. ‘Her projemizle İstanbul’da aslında hayatı kolaylaştırıyor ve insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılıyor ve hemşehrilerimizi mutlu ediyoruz” diyen İmamoğlu, “Hem halkımızı, milletimizi hem de Millet İttifakı’nın tüm bireylerini mutlu edecek bir süreci İstanbul’da yaşatmayı kesinlikle ve kesinlikle hedefliyoruz. Biz, iki büyük mühendislik projesi yapalım, ardından da süreci idare edelim anlayışında bir yönetim olmadık, olmayacağız. 150 projemize bakarsanız, içinde sadece büyük mühendislik projeleri değil, yanı sıra hayatın her alanında insanına dokunan, toplumsal kalkınma ve adalet adına çok önemli işleri görürsünüz” ifadelerini kullandı. Metro gibi büyük yatırımlarda ve diğer projelerde, önceliği fazla oy aldıkları yerlere vermediklerinin altını çizen İmamoğlu, “Bizden önceki yönetime bu anlamda asla benzemedik, benzemeyeceğiz. ‘Siyaset her şeydir. Parti ve oy için her şey yapılabilir’ anlayışının esiri asla olmadık, olmayacağız. Bizim için 16 milyon İstanbullu birdir, eşittir. Aynı haklara ve saygınlığa sahiptir. Yüz elli projenin her birisinde ayrımcılığın, partizanlığın gölgesini dahi göremezsiniz. İstanbul’un dört bir köşesine dağılmış, her kesimden yurttaşlarımızın sorunlarını çözecek projelerdir. Her birisi özenle seçilmiştir. O mahallelerde yaşayan insanların, bireylerin demografik yapısına, yaşlarına kadar incelenerek hazırlanmış projelerdir” dedi.
Konuşmasında dün yaşanan metrobüs kazasına da değinen İmamoğlu, şu bilgileri verdi:
“Hiç istemediğimiz bir süreç yaşadık. Yaralılarımız var. Allah korusun ki ve Allah korudu ki, bir can kaybımız yok şükürler olsun. Dün 18.30 sıralarında, tam pik zamanında -o pik zamanda bir anda 100 bini aşan insan yolculuk yapıyor bizim metrobüs hatlarımızda- burada bir kaza meydana geldi. İki metrobüs kafa kafaya çarpıştı. 18.30’da oluşan bu kaza, yaklaşık iki saat içerisinde, ekiplerimizin de hızlı müdahalesiyle tekrar yolun bir kere ulaşıma açıldığını ifade edeyim. Kazanın kayıtlarından ve elde ettiğimiz görüntülerden ve ses kaydından ortaya çıkıyor ki; şoförün feryat ederek, ‘Kötü oluyorum, ambulans çağırın’ diyerek bir baygınlık geçirdiğini ve otobüsün direksiyonunun yan şeride doğru kayarak, kafa kafaya çarpışmasına vesile olduğunu ifade etmek isterim. 117’ye yakın insan hastaneye sevk edildi. Ama bunların birçoğu ayakta tedavi edilmek üzere sevk edildi. Şu an itibarıyla 10’un biraz üzerinde hastamızın tedavi edilmek üzere hastanede kaldığını söyleyebilirim. Diğer tamamı evlerine gönderildi. Sadece iki hastamız ameliyat edildi. Bunların ikisi de şoförlerimiz. Hatta bir tanesinin durumu çok kritik olarak ele alınmıştı ama daha hafif bir biçimde çözüme kavuştuğunu ifade etmek isterim. Aslında deneyimli şoförlerimiz var. Örneğin bu rahatsızlanan şoförümüz, 2006 girişli. 2012’den beri Büyükşehir Belediyemizde metrobüs hattında çalışan da bir deneyimli bir şoförümüz.”
Kazada yaralanan bütün vatandaşların kendilerine emanet olduğunu kaydeden İmamoğlu, “İlk andan itibaren her birisinin sağlığıyla ilgilendiğimizi, evlerine eriştirmeye kadar, ihtiyaçlarına varıncaya kadar ilgilendiğimizi belirtmek isterim. Ben de vatandaşlarımızı hastanelerde ziyaret ettim. Geçmiş olsun dileklerimi ve her zaman yanında olduğumuzu ilettim. Bu sabah itibarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyemizin Teftiş Kurullarını hem belediyemizin hem de İETT’nin talimatımla bir soruşturmayı başlattığımızı, eğer bir ihmal var ise, bir kusur var ise, bu konuda hangi mevkide olursa olsun gerekli idari uygulamaları yapacağımdan da hiç kimsenin, hiçbir hemşehrimin şüphesi olmasın” dedi. İmamoğlu, kaza sonrasında yaşanan ve sosyal medyada hızla yayılan propaganda görüntülerine ise şu sözlerle isyan etti:
“Biz dayanışma içerisinde olacağız. Ben buradayım, Üsküdar’dayım. Şurada bir koltukta ‘Üsküdar Belediye Başkanı’ diye son dakikaya kadar yazılıydı. Geleceği bize bildirilmişti Gelemedi. Veya gelmedi, bilemiyorum. Çünkü daha önce iki açılışımıza geldi. Şimdi ikisine de gelemedi. İki Üsküdar’a da gelemedi. Niye biliyor musunuz? Bir açılışta bana teşekkür etti diye gelemiyor Sayın Genel Başkanım. Buradan utansınlar diye söyleyeyim: Ey Üsküdar Belediye Başkanımız, bize verdiğiniz iş birliği için, destek için, ağzım dolu dolu ben size yürekten teşekkür ediyorum. Üsküdar Belediye Başkanı’na. Ben Üsküdar Belediye Başkanı’nın hangi partide olduğuna bakmam ki. Millet seçmiş. Başımızın tacı. Biz onunla iş birliği yaparız, otururuz. Her birisiyle yaparız efendim hangi partiden olursa olsun. Bu kadar yürekten teşekkür ettim diye yarın görevden de alabilirler onu. Vallahi alabilirler. Benim aklım almıyor ve üzülüyorum. Memleketim adına üzülüyorum. Ben, böyle bir akla hiçbir ailenin çocuğunu, gençlik kolları da olsa, başka bir şey de olsa teslim etmemesini öneriyorum. Ya da akıllarını, yollarını değiştirsinler. Çocukları böyle kötülüklere alıştırmasınlar. Yalan.”
“Benim anacığımın, babacığımın ilk günden, ‘Her yaptığını bana söyleyeceksin. Yalan söylemeyeceksin. Yalan söyleyen benim evladım değildir’ derdi. Her anne baba da bunu söylüyordur çocuklarına. Yalan. İftira. Olmaz. Ben o güzel kızımızın alnından öpüyorum. Yanaklarından öpüyorum. Yapma güzel kızım. Yapma. Bak yüzün pırıl pırıl. Yapma güzel oğlum. Yapma, bunları yapma. Bunlar güzel şeyler değil. Yarın öbür gün 30-35 yaşına geldiğinizde evlatlarınız olacak, aileleriniz olacak. Utanacağınız şeyler bunlar; yapmayın.”
2017 yılında yapımına başlanan Çengelköy Kültür Merkezi, 4.000 metrekare alan üzerine inşa edildi. Toplam inşaat alanı 13 bin 800 metrekare olan merkez, 20 milyon 830 bin lira + KDV’ye mal oldu. Kültür Merkezinde; Entegre İletişim Merkezi, Yönetici Ofisleri Çağrı Merkezi, Derslikler, Fuaye Alanı, Çocuk Eğitim ve Oyun Odası, Kütüphane, Cep Sineması, Mahalle Evleri, Psikolojik Danışma Merkezi ve Terapi Odaları, Kreş (8 sınıflık), Atölye ve Sergi Alanları, Konferans ve Toplantı Salonu, 22 Araçlık Kapalı Otopark bulunuyor. Hizmet binasında ise İBB’nin; Mahalle Evi, Yuvamız İstanbul Çocuk Etkinlik Merkezi, İSADEM, Psikolojik Danışmanlık Merkezi (PDM), Halkla İlişkiler Müdürlüğü Çağrı Merkezi ile Orkestralar Müdürlüğü hizmet sunacak.
#İBB Haberleri #Belediye #Haber #Gündem #Yaşam #Yerel #İstanbul #Haberler #Sondakika #Gazete