12:50 - Hasan Armağan; Komşularıma hizmet etmek için bu yola çıktım
20:46 - Kurum’dan Beylikdüzülülere şartlı müjde!
13:02 - İBB, vektörlerle mücadele çalıştayı düzenledi
12:46 - Çekmeköy ve Sancaktepe’ye Müjde: Mart ayında metroları hazır
20:08 - Akgün, ‘Onlar uyurken ben sabahlara kadar çalışıyordum’
16:57 - Sendikalı çalışan sayımız 17 binden 80 bine ulaştı
16:51 - Akla, bilime, eğitime ihtiyacı olanları enstitü İstanbul İsmek’e davet ediyorum
19:18 - KAYA; TEK AMACIMIZ BEYLİKDÜZÜ’NE DEĞER KATMAK
19:21 - Başkan Akgün; “Bu güzel hazırlanmış bir senaryo”
15:59 - ‘Katil damgası yiyeceksiniz’
Küçükçekmece Belediyesi, Türk sinemasının Çirkin Kral’ı Yılmaz Güney’i ölümünün 38. yıldönümünde özel bir sergiyle anıyor. 1970 yılından bu yana yaptığı çalışmalarla en büyük Yılmaz Güney arşivine sahip olan Tahir Yüksel’in koleksiyonundan yararlanılarak hazırlanan sergide, usta oyuncunun hayatı ve sanatı tüm yönleriyle ele alınarak, sanatseverlerle buluşturuldu.
Atakent Kültür ve Sanat Merkezi ev sahipliğinde gerçekleştirilen serginin açılışını, Küçükçekmece Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, araştırmacı ve koleksiyoner Tahir Yüksel ve çok sayıda sanatsever birlikte gerçekleştirdi.
Açılışta yaptığı konuşmada Yılmaz Güney sinemasının birçok yönetmeni derinden etkilediğini ifade eden Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Güney Özkılınç, “önceki yıllarda yayımlanan ‘Sinemanın Güney’i adlı kitabımda kendisini anlatmaya çalıştım ve tanık olmuştum ki filmlerinde anlattığı insanlar O’nu unutmamış. En önemli Yılmaz Güney arşivine sahip Tahir Yüksel arşivini bizlerle paylaştığı için Belediye Başkanımız Sayın Kemal Çebi adına kendisine teşekkür ederim. Yılmaz Güney’in annesi, yaşamının son 4 yılını Tahir Bey’in evinde geçirmiştir. Öylesine güvenini kazanmıştır Yılmaz Güney ailesinin… Diğer sergilerimizde olduğu gibi bu serginin de kataloğunu siz değerli yurttaşlarımıza sunacağız.” dedi.
Yılmaz Güney’i, 1966’da bir filmini izleyerek tanıdığını söyleyen Tahir Yüksel, “ Yılmaz Güney’e cezaevindeyken mektuplar yazdım. Daha sonra onunla tanışma imkânı yakaladım. Ondan hak yememeyi, hak aramayı, adaletli olmayı, dik durmayı, vicdanlı olmayı öğrendim. 1966-74 yılları arasında dergilerden gazetelerden fotoğraflarını keserek biriktirmeye başladım. 1974 yılına geldiğimizde o dönemin atmosferinde filmlerinin kaybolabileceği endişesiyle arşiv yapmaya yöneldim. Her İstanbul’a geldiğimde bütün film şirketlerinin depolarını taradım, binlerce fotoğrafını satın aldım. Karanlıktaki Işık adında 624 sayfalık bir kitap hazırladım. 1174 fotoğraftan oluşan bir kitap. Bu sergide bunların bir kısmını göreceğiz. O da bizi yukarılardan bir yerlerden görüyordur. Onu unutmadık, unutturmayacağız” diye konuştu.
Yılmaz Güney’in çocukluk yılları, sinemanın her alanında çalıştığı yılları, senaryoları, kitapları, cezaevi yılları, edebi yönleri, Güney Dergisi ile yurtdışı dönemi ve sinematografisinin bütün yönleriyle ele alındığı sergi, 1 Ekim’e dek AKSM’de izlenebilir.
#Küçükçekmece Haberleri #Belediye #Haber #Gündem #Yaşam #Yerel #İstanbul #Haberler #Sondakika #Gazete