12:50 - Hasan Armağan; Komşularıma hizmet etmek için bu yola çıktım
20:46 - Kurum’dan Beylikdüzülülere şartlı müjde!
13:02 - İBB, vektörlerle mücadele çalıştayı düzenledi
12:46 - Çekmeköy ve Sancaktepe’ye Müjde: Mart ayında metroları hazır
20:08 - Akgün, ‘Onlar uyurken ben sabahlara kadar çalışıyordum’
16:57 - Sendikalı çalışan sayımız 17 binden 80 bine ulaştı
16:51 - Akla, bilime, eğitime ihtiyacı olanları enstitü İstanbul İsmek’e davet ediyorum
19:18 - KAYA; TEK AMACIMIZ BEYLİKDÜZÜ’NE DEĞER KATMAK
19:21 - Başkan Akgün; “Bu güzel hazırlanmış bir senaryo”
15:59 - ‘Katil damgası yiyeceksiniz’
Kurumsal sektördeki iş hayatından ailesi ile daha fazla vakit geçirmek için ayrıldı. Yaşadığı kentte, çevresinde hala okuma...
Kurumsal sektördeki iş hayatından ailesi ile daha fazla vakit geçirmek için ayrıldı. Yaşadığı kentte, çevresinde hala okuma yazmayı bilmeyen kadınların olduğunu gördü. En iyi öğretmenler annelerdir, ‘O’ da en iyi olduğu şeyi yapmaya karar verdi, Beylikdüzü Belediyesi’nin ilçedeki okuma-yazma bilmeyenler için başlattığı Okuma-Yazma Kursları’nın kapısından içeri gönüllü öğretmen olmak için adım attı. Zehra Çalık, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın eşi. Kurstakiler ise onu Zehra Hoca diye bildi yıllarca.
Okuma-Yazma Kursları’nda gönüllü öğretmen olarak başladığında eşi belediye başkanı değildi. Bu serüvenine Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı yaptığı dönemde başladı. Aylar sonra Okuma-Yazma Kursları’nın bir programında tesadüfen Zehra Hanım ile karşılaşan İmamoğlu, ‘Aa sen burada ne yapıyorsun?’ diye şaşkınlığını dile getirdi. Yaşını almış ama okuma yazma bilmeyen yüzlerce kişiye öğretmenlik yaptı Zehra Hanım. Yıllar geçti Zehra Hanım’ın öğretmenlik aşkı hiç bitmedi, kursta ücret almadan gönüllü olarak yıllarca öğretmenlik yapan tek isim oldu. Yüzlerce insana dokundu, öğretmenlik yaptı, dertlerine ortak oldu.
Beylikdüzü Belediyesi’nin bir önceki dönemde başlattığı, Zehra Çalık’ın bu dönemde proje fikir sahibi olduğu Okuma-Yazma Kursları, her sene yüzlerce vatandaşa hizmet veriyor. İlçedeki eğitim seviyesini artırmak için yapılan bu kurslarda gönüllü olarak öğretmenlik yapan Zehra Çalık ile kısa bir söyleşi yaptık. Çalık, ‘Herkesin güçlü bir yönü, değerleri vardır ya kendine göre, benim de güçlü yanlarımdan biri faydalı olmak’ düşüncesiyle öğretmenliğe başladığını söyledi.
T.Ö: Neden bu kurslarda öğretmenlik yapıyorsunuz?
Zehra Çalık: Kurumsal hayatı bıraktıktan sonra okuma yazmayı bilmeyen insanlar için gönüllü öğretmenlik yapabilirim diye düşündüm. ‘Neden bu?’ derseniz, kendimi bildim bileli hep birilerine bir şeyler anlatıyorum ve anlattığım şeylerin o insana faydalı olduğunu görüyordum. Çevremden de öğretme anlamında olumlu dönüşler alıyordum. Küçük oğlum da kreşe başlayınca dedim ki ben öğretmeyi seviyorum, daha doğrusu faydalı olmayı, insana dokunmayı seviyorum, onlardaki o geri dönüşü seviyorum, o yüzden böyle bir şeye başladım. Herkesin güçlü bir yönü, değerleri vardır ya kendine göre, benim de güçlü yanlarımdan biri faydalı olmak.
T.Ö: Kendiniz isteyerek mi başladınız yoksa Mehmet Bey’in Belediye Başkanı olmasından ötürü mü orada öğretmenliğe başladınız?
Zehra Çalık: Yok hayır, Zehra Çalık olarak bunu yapmak istedim, zaten ben bu öğretmenliğe başladığımda Mehmet belediye başkanı değildi.
T.Ö: Kurslarda bir çok farklı hikaye ile karşılaşmışsınızdır..
Zehra Çalık: Tabi bir çok insana dokunuyoruz, onların hikayelerini öğreniyoruz, dertlerini görüyoruz. Özellikle yakın zamanda kursta yaşadığım bir anıyı anlatmak istiyorum. 2 tane 15’li yaşlarda çocuğu olan bir kursiyerimiz, eşiyle nikahının olmadığını söyledi. Şaşırdım, ‘Bize destek olur musunuz’ dedi, ‘Tabi’ dedim. Mehmet’e de rica ettim bizi kırmadı, nikahlarını o kıydı, nikah şahitliğini de ben yaptım. Öyle hayatlar öyle hikayeler var ki duysanız şaşırırsınız. Bu gördüklerim, duyduklarım da aslında beni farklı bir yola soktu pandemi döneminde.
T.Ö: Evet, pandemi döneminde kurslar devam etti mi?
Zehra Çalık: Pandemi süresinde bir çok şey duraksadı. Ben de yeni bir şeyler yapmam lazım dedim. Profesyonel Koçluk eğitimi aldım. Koçluk yolculuğuma da devam ediyorum. Burada da amacım farkındalık katmak, insanların kendi güçlü yönlerini fark etmesini sağlayarak sıkıntılı süreçlerinden çıkma yolunda yanlarında olmak. Bir bakıma onlara yoldaşlık etmeye çalışıyorum.
T.Ö: Ne zaman başladınız?
Zehra Çalık: 2016 yılı gibi başladım.
T.Ö: Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde yani..
Zehra Çalık: Evet. Orada öğretmenliğe başladığımda kimsenin haberi yoktu. Ekrem Bey’in de bilgisi yoktu. Hatta aylar sonra kursun bir programında beni gördüğünde ‘Burada ne yapıyorsun?’ demişti, ‘Gönüllü öğretmenlik yapıyorum’ dediğimde şaşırmıştı, onun da haberi yoktu, öyle güzel bir anımız oldu. Hatta kurstan da hiç kimsenin haberi yoktu, sınıftakiler bile Zehra Hoca diye bilirlerdi beni.
T.Ö: Çok gönüllü hoca var mı sizin dışınızda?
Zehra Çalık: Hayır bir tek bendim orada gönüllü olarak. Diğerleri bildiğiniz öğretmen hepsi.
T.Ö: Yıllarca emek vermişsiniz, hiç ücret almayı düşünmediniz mi?
Zehra Çalık: Ben öyle gönüllü olarak yapıyorum. Bununla ilgili bir komik bir anım var, bir keresinde sınıfta yaşı olan bir kursiyerimiz beni normal öğretmen sanıyordu, ‘Kızım inşallah seni burada kadrolu işe alırlar da sürekli bir işin olur’ demişti.
T.Ö: Kaç yıldır çalışıyorsunuz, hakkınız vallahi..
Zehra Çalık: Herkesin güçlü bir yönü, değerleri vardır ya kendine göre Tolga Bey, benim de güçlü yanlarımdan biri faydalı olmaktı. Bunun için de tabi ki bir ücret almam. İnsanlara dokunduğumda, onların dertlerine ortak olduğumda, toplum için bir fayda sağladığımı anladığımda ben zaten en büyük ücreti alıyorum. Mesela bir gün kültür merkezinde seminer vardı. Arka taraftan 2 genç bana ‘Zehra Hocam’ diye seslendiler, döndüm baktım, ‘Hatırladınız mı bize ders veriyordunuz’ dediler. Öğrendim ki liseye devam ediyorlarmış. O kadar mutlu oldum ki. O içtenliği, samimiyeti onlardan görmek benim için en değerli şey.
Her hafta pazartesi- salı günleri Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde, çarşamba ve perşembe günleri ise Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen kurslarda katılımcılara kırtasiye desteği de Belediye tarafından karşılanıyor. 20 hafta boyunca devam edecek eğitim sürecinin ardından girecekleri sınavda başarı sağlayan kursiyerler, okuryazarlık belgesi almaya hak kazanacak.
Cumhuriyetimizin 100. yılında kadınlar daha çok okusun, toplumun her alanında daha çok söz sahibi olsun istiyoruz. Kadının toplumdaki yeri çok önemli ve çok kıymetli. O evde çocuk yetiştiriliyor, aile içi iletişim kadın mutlu olduğunda başarılı oluyor. Çocuklar da mutlu oluyor ve bu halka yayılıyor. Kadınların özgüvenli olması, ‘ben de varım’ diyebilmeleri adına birçok alanda desteklerimizi sürdüreceğiz.
#Beylikdüzü Haberleri #Belediye #Haber #Gündem #Yaşam #Yerel #İstanbul #Haberler #Sondakika #Gazete