İstanbul Denge Gazetesi

SON DAKİKA

tolga öztürk

Ekrem İmamoğlu siyaseti nedir?

Size Ekrem İmamoğlu’nu, yıllarca yakından takip etmiş bir gazeteci olarak anlatacağım. Bu yazıyı özellikle tüm CHP’lilerin okumasını...

21 Aralık 2022
Ekrem İmamoğlu siyaseti nedir?

Size Ekrem İmamoğlu’nu, yıllarca yakından takip etmiş bir gazeteci olarak anlatacağım. Bu yazıyı özellikle tüm CHP’lilerin okumasını tavsiye ediyorum.

Ekrem İmamoğlu’nun ilçe başkanlığından İstanbul’un belediye başkanlığına kadar nasıl yükseldiğini anlarsak, önümüzdeki en az 20-30 yıl boyunca Türkiye siyasetinde var olacağını da anlarız.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘Ahmak’ davasında aldığı 2 senelik cezanın akabinde yaşananlar sonrası, Türk halkı olarak binlerce senaryo yazdık. Birbirinden absürt, alakasız, gerçek dışı, komik, trajikomik, aşağılık, vicdansızca yazılan bu senaryoların yazılmasının tek sebebi Ekrem İmamoğlu’nu tam olarak tanımamalarından kaynaklı.

Ekrem İmamoğlu’nun en büyük, en güçlü özelliği muazzam bir ekibe sahip olması. Sağ kolundan sol koluna, şoföründen korumasına, basın danışmanından yazı işlerine kadar kurduğu kadro, İmamoğlu’nu bugünlere getirdi. Öl dese ölecek kadar bağlı, tek vücut halinde hareket edecek kadar da birbirini tamamlayan bir ekipten bahsediyorum.

Özel kalemi Yavuz Saltık, belediye başkanlığı döneminde sadece bir kalem görevinden çok kritik görüşmelerle İmamoğlu’nun ikili ilişkilerinin mimarı.

CHP İlçe Başkanı Taşkın Özer, İmamoğlu’nun siyasi kanadının en güçlü ismi. 2019’da belediye başkan adayı olması beklenirken, İmamoğlu, Özer’in gelecekteki rolü için ilçe başkanlığında yani siyasi kanadında devam etmesini istedi.

Murat Ongun, sıradan bir basın danışmanından çok tam kapsamlı danışmanlık yaptı. Beylikdüzü’nü parsel parsel bilen, İmamoğlu’nun ilçe hakkında sorduğu herhangi bir konu hakkında bile anında cevap verebilecek kadar bilgi sahibi birisi. İkinci beyni.

Mehmet Murat Çalık; Daha önceden de farklı belediye başkanları ile çalışmasına rağmen İmamoğlu ile çalıştıktan sonra kardeşi gibi oldu. Siyasete girmek bile aklının ucundan geçmezken, CHP’nin Beylikdüzü Belediye Başkanı oldu. ‘Altından kalkamaz’ diyenlerin aksine neredeyse İmamoğlu’ndan daha iyi bir belediye başkanı oldu. Böyle giderse geleceğin İBB başkanı bile olabilir.

Mülayim Demirtaş, meclisteki en has adamıydı. Taşkın Özer’in istifasının ardından kendisinin ilçe başkanı olmasına birkaç gün kaldı diyebiliriz.

Doğan Subaşı, sıradan bir meclis üyeliğinden İmamoğlu’nun İBB Meclisindeki sözcülüğüne yükseldi. Bilgisi, birikimi ile kaç yıllık AK Partililere bile mecliste ter döktürüyor.

Daha saysam sayfa yetmez. İmamoğlu, ilçe başkanı olduğunda, taa o dönem Elon Musk’ın bile Twitter kullanmadığı zamanlar attığı, ‘Önce Beylikdüzü sonra İstanbul sonra Türkiye’ tivitini boşuna atmadı. ‘Fetö sloganı bu’ diye yaygara kopardıkları ‘Her şey çok güzel olacak’ tivitini de ilçe başkanlığı döneminde attı (2010’lar).  Kendisinin gelecekte nasıl bir konumda olacağını o günlerden öngördüğünden ekibini de geleceğe göre kurdu. O yüzden ana ekibinden hiçbir isim bugün pasif kalmadı.

İlçe Başkanlığı dönemi

Önce ilçe başkanlığına adıyla geldi. Daha sonra ilçe örgütünün en kritik isimleri ile bir gönül bağı kurdu. Vizyonunu, geleceğe dair planlarını, nasıl yol alacaklarını çevresine ısrarla anlattı.

‘Payımızı alalım yolumuza bakalım’ diyenleri kapı dışarı attı.

‘AK Parti’nin elinden bir ilçeyi almak kolay mı boşuna uğraşırız’ diyenleri bile kısa sürede kazanacağına inandırdı.

Beylikdüzü’nde belediye başkanlığına paralel bir belediye sistemi kurdu. İlçe binasını ‘Kale’ haline getirdi, sayısız toplantılar, söyleşiler, ikili görüşmeler gerçekleştirdi.

İlçede sıkıntısı olan tüm vatandaşlara ulaştı. İnsanlar belediyeden önce CHP Beylikdüzü binasına dert aramaya gitti.

Bursa ihtiyacı olan, sıkıntısı olan, derdi olana el uzattı. ‘Daha aday değilim niye para harcayım’ diyen siyasetçilerin aksine 5 senelik ilçe başkanlığı döneminde milyonlar harcadı.

Cenaze, düğün, açılış, toplantı, asker uğurlaması, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı gibi bir senede ne kadar özel gün, ne kadar olay varsa hepsinde vatandaşın yanında oldu. Daha belediye başkanı olmadan ilçenin yüzde 90’ı Ekrem İmamoğlu ismini tanıdı.

İstanbul’un en aktif ilçe başkanı olmasına rağmen, en fazla para harcayan, halk karşısında en çok karşılığı olan isim olmasına rağmen CHP tarafından direk aday yapılmadı. Yanlış hatırlamıyorsam adaylığa başvuran en az 8-10 isim arasından belediye başkanı adaylığına seçildi.

Belediye Başkan adaylığı dönemi

Aday olduğu andan itibaren ilçe örgütünde Ekrem İmamoğlu’nu yakından tanıyan herkes kazandıklarını biliyordu.

Karşı adayla hiç uğraşmadan sadece halka ulaşıp, projelerini, vizyonunu anlattığında ise vatandaşlar da kazanan ismin Ekrem İmamoğlu olacağını fark etmişlerdi.

Son olarak AK Parti seçmeni ve karşı aday ise Ekrem İmamoğlu’nun kazandığını seçimden birkaç hafta önce gerçekleşen bir toplantıda anladı.

CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, AK Parti adayının düzenlediği proje tanıtım toplantısına katıldı. Tarihte belki de bir ilkti. Rakibiyle seçim boyunca karşılaşmaktan kaçınan siyasetçilerin aksine İmamoğlu, elini kolunu sallayarak binlerce AK Partilinin olduğu salona giriş yaptı. AK Partinin adayı Yusuf Uzun afalladı, salondakiler şaşkına döndü, önce bir uğultu sonra nezaket ziyareti sandıkları için alkış koptu, İmamoğlu’na yer verdiler oturdu. Elinde mikrofonla projelerini heyecanla anlatan Yusuf Uzun, daha şoku anlatamadan, İmamoğlu, ‘Sayın Başkan niye şaşırıyorsunuz, 10 gün sonra belediye başkanı olacağım güzel bir projeniz var mı bakmaya geldim’ dedi ve o an önce Yusuf Uzun sonra salonda bulunan diğer AK Partililer Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazandığını anlamıştı.

Bu hamle bir riskti, İmamoğlu’nun nasıl bir belediye başkanı olacağından çok nasıl bir siyasi anlayışta olacağını gösteren bir hareketti.

Belediye Başkanlığı dönemi

İlk projesi en büyük projesi oldu, yıllardır hayalleri satılan yaşam vadisini kısa süre içerisinde hizmete soktu. Şehrin ortasında, binalarla boğulan bir kente panayır gibi yeşilliği vatandaşın yaşam merkezi haline getirdi. Central Park havasındaki yaşam vadisi sayesinde binlerce İstanbul’lu Beylikdüzü’nü yaşam olanı tercih etmeye başladı.

Yazının sonunda bahsedeceğim ama araya da bir not düşeyim, İmamoğlu’nun en büyük özelliği bulunduğu kentte küçük veya büyük ölçüde bir durum yaşandığında o durumun tam ortasında yer almak istemesi. Kayıtsız kalamaması.

Örnek; Cumhurbaşkanı Erdoğan ilçeye geldiğinde ilk karşılayan isim İmamoğlu oldu. Elinde çiçekle AK Parti Genel Başkanını karşıladı. ‘İlçemize hoş geldiniz’ pankartı astırdı. AK Partililer durumu hazmedemedi, pankartı söktü.

Ekrem İmamoğlu, AK Partiye karşı her zaman nezaket tokadını çekinmeden yapıştırdı, AK Partililer de bu tongaya her seferinde düştü, İmamoğlu’na fütursuzca saldırdı. O zamanki mevcut AK Partili siyasetçilerin bu agresif tavrını fırsata dönüştürdü.

Mesela bayramlarda belediyenin bahçesinde bayramlaşma töreni düzenledi, özellikle bu töreni parlattı, kaymakam, ilçe emniyet, ilçe milli eğitim ve tüm siyasetçileri her kürsüden davet etti. ‘Aman yan yana gelmeyelim puan kazanır’ diye 4 sene kimse bayramlaşmaya katılmadı. Halbuki en çok puanı bu sürede kazandı. AK Partililerin uzak, düşmanca tavrı sürerken paralelinde diğer ilçelerde nasıl kazandıklarını anlatan İmamoğlu, ‘Kazanmak istiyorsak ilk olarak rakibe saygı duyacağız, AKP yerine AK Parti diyeceğiz’ sözlerini slogan haline getirdi.

Alışılmışın dışında bir siyasetçi profili çiziyordu, ilçedeki CHP’liler bile ilk başta İmamoğlu’nun bu tavırlarını benimseyemedi.

Her ay ortalama bir projenin kurdelesini kesti, belediyeler üzerinden başarı kıstasını halka göstermek isteyen CHP Genel Merkezi de bu açılış törenlerinin çoğuna katıldı. Böylelikle parti ile aralarındaki bağları güçlendirdi. Belediye başkanı seçildikten sonra partisinin kapısına uğramayan diğer siyasetçilerin aksine, ilçe başkanlığına yakın ekibinden Taşkın Özer’i monte etti. Daha yukarılara sadece belediye başkanı olarak gidemeyeceğini biliyordu bu yüzden ilçe örgütünün de gece gündüz yanında oldu, her çalışmalarında destek oldu.

Hiç tanınmadığı illere, ilçelere gitti, sessiz sedasız kendini anlattı. ‘Kardeş belediye’ kavramını sözde bırakmadı, hemen hemen hepsine ya okul açtı ya kütüphane ya da yollarını yaptırdı.

Daha sayısız tartışmaların, olayların vuku bulduğu Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde İmamoğlu, her zaman 3 adım sonrasını düşünerek hamleler yaptı.

İBB adaylığı ve kazandığı sürece girmeyeceğim, zaten oralar herkesin bildiği zamanlar.

************************** ****************************************************

Gelelim, bayram değil seyran değil Tolga İmamoğlu’nu neden öptü kısmına.

Öncelikle İBB ile maddi olarak bir çalışmam olmadığını hatta daha önceden aldığım ilanların da uzun zaman önce kesildiğini bilmenizi isterim.

Hiçbir zaman bir partili olmadım bundan sonrada asla bir parti üyesi olmayacağımı da not düşeyim. Hayat felsefesi, ‘İyi ve kötü insanlar vardır, partiler, takımlar, dernekler ve kurumlar iyilik veya kötülük yapamaz, kötülük ve iyilik insanlara mahsustur’ şeklinde olan biriyim. Ekrem İmamoğlu’nun iyi mi kötü mü bir insan olduğunu söyleyemeyecek kadar da kendisine uzak biriyim, sadece Ekrem İmamoğlu hakkında iyi bir gözlemciyim.  İBB Başkanlığına aday olacağını ilk tahmin eden bendim.

Hattaaa Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’ndan önce ben söyledim aday olacağını, hattaaa ben yazdıktan sonra Kılıçdaroğlu’nun aklına geldi ve aday yaptı İmamoğlu’nu, öyle bir gözlemciyim. (Olaylar gerçekleştikten 5 bin yıl sonra ben demiştim diyen bol beleş gazetecilere atıf olsun 🙂 )

Ben sizlere İmamoğlu’nun nerden nasıl geldiğini, nasıl kazandığını bir gram abartmadan anlattım. Benim gözlemim, Ekrem İmamoğlu’nun derdi aday olayım, şu koltukta olayım şu makama geçeyim falan değil, tek derdi ‘Eğer ortada bir olay varsa ben tam ortasında olayım’ şeklindedir.

İmamoğlu için;

‘Kılıçdaroğlu’na komplo kurdu, aday yapılmazsa yeni parti kuracak, İYİ Parti’ye geçecek, dış güçlerden talimat alıyor, HDP’li, bir daha İBB başkanı olmayacak, genel başkan olmak için Kılıçdaroğlu’nun ayağını kaydırıyor, AK Partiye geçecek’ vesaire, onlarca söz boşuna. İmamoğlu bir kere bile ben Cumhurbaşkanı adayı olmalıyım demedi, bir kere bile Kılıçdaroğlu aday olmamalı demedi, aksine ‘Genel başkanım adayımdır’ dedi, kısacası bu güne kadar CHP’ye karşı bir tane bile yanlış hamle yapmadı.

Bu son ceza olayı ve akabinde yaşananlar ise;

Ceza alacağı tahmin ediliyordu, Saraçhane mitingi önceden planlıydı. Sadece bu mitingin İBB çerçevesinde olacağı tahmin ediliyordu. Tüm bu senaryoların çıkmasının sebebi, Meral Akşenir’in ansızın Saraçhane’ye yola çıkması oldu. O dakikadan sonra olaylar birbirini takip etti.

‘Bu sefer bitti, bu sefer partiden kovulur, aday olur, arası düzelmez’ diyenlerin sözleri 2 günde havada kaldı. Kılıçdaroğlu çıktı, İmamoğlu ile ‘Baba oğul gibiyiz’ dedi.

Daha net anlaşılması için, İmamoğlu;

Erdoğan karşısında olası bir zaferde mücadele eden en öndeki isim olmak istiyor. Aday olarak veya olmayarak, ama o zaferde mücadelesini herkes görsün istiyor. AK Partinin kaybetmesini her halükârda istiyor, çünkü kendisine güveniyor, bir gün en üst makamda olacağını da biliyor. Acele etmiyor. Ayrıca, bence İmamoğlu biliyor ki, 6’lı masa seçimi kazanırsa ve parlamenterler sisteme dönüş gerçekleşirse, masada çatlaklar olacak ve yakın zamanda ülke koalisyon hükümetine gidecek. Bu süreçte de İmamoğlu, adını her zaman hafızalarda tutarak zamanı geldiğinde sahneye çıkacaktır. Sahneye çıkarken de Muharrem İnce gibi parti içerisini karıştırıp bunu yapmayacaktır.

Diğer yandan;

CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Taşkın Özer yedi yıllık görevinden istifa etti. Özer’in istifası için şimdilik, genel merkezin, ‘Önümüzdeki seçimde milletvekili adayı olmak isteyenler yıl başından önce istifa etsin’ şeklindeki duyurusuyla alakalı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bunca süre İmamoğlu ve ekibini ve yaşanan süreçleri yakından takip ettiğim için, bu istifanın ‘Milletvekili olmak için’ olduğunu düşünmüyorum.

Bu istifa için, İmamoğlu oynadığı uzun soluklu satrançta ‘Vezir’i ile hamle yaptı diyorum.

Son söz: ‘İmamoğlu bir projedir’, evet İmamoğlu bir projedir. O projeyi de kendisi çizmiştir, rol yaparak, emir alarak, talimatla gerçekleşmeyecek, tamamen doğal bir proje.

 

 

#GÜNDEM #Belediye #Haber #Gündem #Yaşam #Yerel #İstanbul #Haberler #Sondakika #Gazete

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
İLGİLİ HABERLER
POPÜLER HABERLER
SON DAKİKA HABERLERİ