12:50 - Hasan Armağan; Komşularıma hizmet etmek için bu yola çıktım
20:46 - Kurum’dan Beylikdüzülülere şartlı müjde!
13:02 - İBB, vektörlerle mücadele çalıştayı düzenledi
12:46 - Çekmeköy ve Sancaktepe’ye Müjde: Mart ayında metroları hazır
20:08 - Akgün, ‘Onlar uyurken ben sabahlara kadar çalışıyordum’
16:57 - Sendikalı çalışan sayımız 17 binden 80 bine ulaştı
16:51 - Akla, bilime, eğitime ihtiyacı olanları enstitü İstanbul İsmek’e davet ediyorum
19:18 - KAYA; TEK AMACIMIZ BEYLİKDÜZÜ’NE DEĞER KATMAK
19:21 - Başkan Akgün; “Bu güzel hazırlanmış bir senaryo”
15:59 - ‘Katil damgası yiyeceksiniz’
Küçükçekmece Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ve İstanbul Enerji A.Ş işbirliği ile “Sera Gazı Emisyonu Azaltım ve İklim Uyum Çalıştayı” düzenlendi.
Küçükçekmece Belediye Başkanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen çalıştaya; Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Faysal Güler, İstanbul A.Ş Genel Müdürü Yüksel Yalçın, Meclis Çevre ve Sağlık Komisyonu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, mahalle muhtarları, akademisyenler, sanayiciler, çevre mühendisleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Paydaşlar, kentin geleceğine yönelik öncelikli adımlar konusunda görüş alışverişinde bulunarak, iklim riski ve çevre sorunlarına yönelik çözüm önerilerini sundu.
İstanbul A.Ş. Genel Müdürü Yüksel Yalçın, Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) çerçevesinde Küçükçekmece’nin iklim değişikliğine dirençli hâle gelmesi ve yaşanabilir bir çevre için yapılması gerekenler konusunda açıklamalarda bulundu. Ülkemizde 1990’dan 2020 yılına kadar sera gazı emisyonlarının %138 arttığını ifade eden Yalçın, artık yaşamsal sürdürülebilirliğin konuşulması gerektiğine dikkat çekti.
Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Faysal Güler, “ Küçükçekmece Belediyesi olarak daha çevreci bir belediye olma yolunda adımlarımızı sağlamlaştırmaya devam ediyoruz. Küresel ısınma, bir tahmin değil, gerçekleşmekte olandır. Sera gazı ile mücadele etmenin; yaşamakta olduğumuz ekosistemin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza daha sağlıklı bir dünya bırakmak için büyük önem arz ediyor. İklim değişikliğinin yıkıcı etkileriyle mücadele etmek için küresel ölçekte önem taşıyan Başkanlar Sözleşmesine katılım sağladık. Bu kapsamda ilçemizde meydana gelen sera gazı emisyonlarını 2030’ kadar % 40 azaltma, 2050 yılına kadar nötr karbon taahhüdünde bulunduk. Taahhütlerimizi yerine getirmek adına SECAP’ı hazırlıyoruz. Bu çalıştayın, paydaşlarımızı bilgilendirmenin yanısıra İstanbul iklim değişikliği ve uyum stratejisinde belirleyici ve yön verici olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Buket Ayşegül Özbakır, sera gazı emisyon azaltım ve iklim uyum sunumunu gerçekleştirdi. COVID öncesi 2019 yılında Küçükçekmece’ye ait sera gazı emisyon analiz sonuçları hakkında bilgiler aktaran Özbakır, “ Bu araştırmada 2019 yılını baz almamızın sebebi, COVID döneminde eve kapanmalardan dolayı sağlıklı veri analizi elde edilemeyecek olmasıdır. Küçükçekmece 808 bin 957 nüfusuyla doğru orantılı olarak, çevresel etki anlamında büyük bir ayak izine sahip. 2019 yılını baz aldığımızda Küçükçekmece için sera gazı emisyon miktarı 1 milyon 953 bin karbondioksit eşdeğeri olarak açıklandı. Bu oldukça ciddi bir rakam. Sabit enerji, ulaşım ve atık başlığında değerlendirdiğimizde sabit enerji bu rakamın yaklaşık %65’ini oluşturuyor. Sabit enerji içerisinde %55 ile konutlar, %13 ile sanayi, %32 ile ticari ve resmi kurumlar sera gazı salınımının sebeplerini oluşturuyor. Küçükçekmece Belediyesi yeşil sertifikalı kamu binasıyla bu konuyla ilgili önemli bir örnek oluşturuyor. Bu bilinci tüm kente yayma girişimi ve çabasından dolayı Küçükçekmece Belediyesi’ni tebrik ediyorum” diye konuştu.
Programda İstanbul Enerji A.Ş Şehir Plancısı Gizem Baydı, iklim değişikliği ve uyum konulu sunumunu gerçekleştirdi. Baydı, “ Küçükçekmece’ye doğal yapı olarak baktığımızda su, vadi ve lagün kavramları karşımıza çıkıyor. Bu kentin, hem İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri olması hem de doğal yapısı yönüyle kendine özgü özellikleri var. Buradaki ilk iklimsel risk sel ve taşkın olarak karşımıza çıkıyor. Geçmişte de bunun örnekleri var. Tabi ki sel ve taşkınlarda iklim değişikliğinin de etkileri mevcut. Uyum stratejilerimizi oluştururken, bu tabloya göre strateji geliştirmemizin önemi ortaya çıkıyor” diye konuştu.
Çalıştayda, YTÜ Doç. Dr. Öğretim Üyesi Erhan Kurtarır moderatörlüğünde sera gazı azaltım atölye çalışması yapıldı.
#Küçükçekmece Haberleri #Belediye #Haber #Gündem #Yaşam #Yerel #İstanbul #Haberler #Sondakika #Gazete